Fransa’nın kuzeydoğusunda Paris’e 140 km uzaklıkta bulunan Champagne bölgesinde başlıyor şampanyanın serüveni… 1676 yılında, Epernay’daki Hautvillers Manastırı’nın keşisi Dom Pierre Perignon’un (1638-1715) yaşamış olduğu dönem; savaş dönemi olmasından dolayı, insanlar bir telaşla mal varlıklarının çoğunu savaşta öleceklerini ve bir daha geri dönmeyeceklerini düşünerek kiliseye bağışlıyor, kilise işler yolunda anlayacağınız. Kilisenin rahiplerinden Dom Perignon manastırda para işlerinden sorumlu, aynı zamanda bağlarla da ilgilenmeye başlayan Perignon şarap üretimine de el atıyor. Ana uğraşlar böyle olunca Perignon’un sözü ciddi anlamda dinleniyor tabiki…
Bölgenin çok soğuk olmasından dolayı o dönemde şampanyada fermantasyon sırasında içindeki mayanın bir kısmı donuyor. Bunu fark edemeyen bizim Perignon fermantasyonun bittiğini zannedip başlıyor şişelemeye ürünleri. Baharın gelişi ve havaların ısınması ile birlikte mayalar tekrar harekete geçiyor. Bir sabah kalktığında ürettiği şarapların anlamsız bir biçimde köpürmeye başladığını fark ediyor. Aylarca kafa patlatmalarına rağmen nedenini anlayamıyor ve köpürmeye başlayan şaraplarına “ vindiable (şeytanın şarabı)” adını veriyor. Ortaçag klasiği biyerde şeytanı mevzular. Dom Perignon’un anlam veremediği ve uzun süre neden köpürdüğünü anlamadığı durum, Champagne bölgesinin ikliminden kaynaklanıyordu aslında. Bir süre sonra durum anlaşılınca kontrol altına almak ve ürünleri kurtarabilmek adına mantarları telle gövdeye bağlamaya başlayarak fiilen şampanya üretimine başlıyorlar. Tarihe şampanyanın babası olarak adını bilmeden de olsa adını kocaman harflerle kazıyor Rahip Don Perignon…
Bir kaç küçük fazla mal göz çıkarmaz…
Ünlü gazeteci Voltaire, Fransa’nın önemli ve büyük gazetelerinde şampanya ile ilgili yazılar yazarak şampanyanın ününe ün katmasına ciddi katkıta bulunmuştur. Şampanyanın tarihine bakıldığında ve detaylı incelendiğinde ortaya çıkan ilginç gerçeklerden birisi de, şampanya uğruna savaşlar yapılmış olmasıdır.
Sir Winston Churchill (1874-1965 ), 1. Marne Savaşı’na giderken, “Unutmayın beyler, uğruna savaştığımız yalnızca Fransa değil aynı zamanda şampanya” demiş. ‘Kralların şarabı, şarapların kralı’ sloganı da zamanın en güçlü krallarının içtiği tek içki olmasından dolayı şampanyayla özdeşleşmiştir. Rusya Çariçesi Büyük Katarina, Rusya Kralı Frederick Wilhelm gibi döneminin en güçlü isimleri, şampanyaya olan tutkularından dolayı şampanyanın tarihine geçen isimlerden olmuşlardır… Bugün bile kullanılan kasemsi yayvan şampanya kadehleri, Kral XVI. Louis’nin karısı ve Fransa Kraliçesi olacak olan Marie-Antoinette’in göğüslerinin (1755-1793) Sevres seramik fabrikasında alınan alçı modelleri kullanılarak yapılmıştır. Şampanya Cup bardaklarına lütfen bakışınız değişmesin dileklerimle…