Kokteyl kelimesinin İngilizce karşılığı “Cocktail” dir; İngilizce horoz “tail” ise kuyruk anlamını taşır; Fransızca, Almanca dillerinde İngilizce dilinde olduğu gibi yazılmaktadır. Bu kelimenin kökeni için, kimi yazarlar Kızılderililerden, kimileri de Meksika ve Aztek dillerinden geldiğini iddia etmektedirler.
Kokteyllin ilk olarak 1806 yılında bir amerikan dergisinde kelime anlamı şöyle ifade edilmektedir. Alkol, şeker, su, buz ve içine acı otlar konulan iştah açıcı ve rahatlatıcı bir içki karışımı olarak tanımlanmıştır.
Kokteyl birden fazla birbirleriyle uyumlu alkollü veya alkolsüz içeceğin karışımından hazırlanan yeni içecektir.
Tarihçesi:
Kokteylin kaynağının tam olarak nerden geldiği bilinmez. Ancak batı ülkelerinin tamamı kendine göre bir kokteyl hikâyesi yazmıştır. Bunlardan gerçeğe yakın olanlardan en iyisi Amerika da ki horoz dövüşlerinden sonra ortağa çıkan hikâyedir. Bu dövüşlerde kaybeden horozun renkli tüyleri kopartılarak, kazanan horozun sahibine hediye edilirdi. Bu yarışma sonucu kutlamalar yapılırdı. Burada içilen içeceklere de kokteyl “Cocktail”(horoz kuyruğu) adı verilirdi. Bu hikâye Amerikalıların kokteyli sahiplenmesidir.
Fransızlar ise hikâyeyi şöyle anlatırlar: Betsy Flangen bir askerin dul eşidir. New York’da 1776 yılında Elmsford’da Fransız subayların da sık ziyaret ettiği bir kafede eğ leniyor ve subaylarla sohbet ediyordu. Bir gün İngiliz komşusunun tavuk çiftliğini ziyarete gider ve horozların renkli kuyruklarından birkaç adet koparır; kafeye geldiğinde karışık içkiler hazırlar ve bu içkileri de horoz kuyruklarıyla süsler. Bunun üzerine bir Fransız askeri “Vive le coq’s tail” (yaşasın horoz kuyruğu) diye bağırır; bundan sonra karışık içkiler kokteyl adıyla anılmaya başlar.
Fransızların kokteyli Amerikalıların elinden alabilmek için değişik bir yaklaşımları daha vardır. Bordeaux yöresinin karışık şarapları için kullanılan geleneksel “coquetel” kadehlerine verilen adın temel olduğu savunulur. Bir diğeri de New Orleans’da “coquetiers” denilen ancak Amerikalıların “cock-tails” olarak telefuz edebildikleri bir içkiyi çift dipli yumurta kapları içinde servis yapılmasını kokteyl kelimesinin temeli olarak kabul ederler
Yorkshire’da, ise melez atların kuyruklarının kesilmesi çok yaygındı, bu şekilde safkan atlardan ayırt edilebiliyorlardı; bu atlara “curtailed-kesik kuyruklu at” denilmekteydi, belki de karışık içkiler adını bu uygulamadan aldı. Bu tür hikâyeler oldukça fazladır.
Kokteyllere ilk rağbet Amerika da olmuştur. Başlangıçta bar içkisi olmaktan çok uyarıcı etkisi olan ve sportif faaliyetlerde, pikniklerde kullanılan karışımlar olarak ortaya çıkmıştır. Kokteylle dünya çapında ilgi, çalkantılı 1920’li yıllarda Amerika’daki yasaklamaların insanların içki içme adetlerini değiştirmeye başlamasıyla olmuştur. Alışa geldikleri içkiyi bulamadıkları için, bulabildikleriyle uyumlu olabilecek karışımlar denemeye başlamışlardır. Ortaya ç ı kan karışımın tadı hoş olmayınca başka başka eklemelerle karışımı geliştirme yoluna gitmişler, bu da çoğunlukla başarılı olmuştur. İ lk kokteyl kitabı 1862 yılında Barmixer “Jerry Thomas” tarafından yazılmıştır. Kitap “The Bon-Vivant’s Guide or How to mix Drinks” adıyla yayınlanmıştır.