Rusya, Belarus ve Ukrayna’da vodka çok yaygın bir şekilde evlerde de üretiliyor. Bu ise vodkanın hem geleneksel ve hem de üretimi kolay bir içecek olduğunu gösteriyor. Restorancılıkta “Service à la russe” yani Rus usulü servis hazırlanması Doğu Slavlarda soğuk mezelerle başlayan, ardından ana yemeklere geçilen bir masa adabına işaret ediyor. Vodka, soğuk mezelerle başlayan, ana yemeğin yendiği ve daha sonra yine soğuk mezelerle devam edilen bir masada içilir. Çoğu zaman ana yemeğin yenmesine dahi ihtiyaç olunmayan yemeklerde ve yemekler dışında içilen vodkanın esas mezeleri şunlardır: Genelde çiğ ama aynı zamanda tütsülenmiş, tuzlanmış, Salo ismi verilen, olgun domuzun yağı, esasen salata ama ayrıca lahana, mantar, domates turşusu, tütsülenmiş et, tütsülenmiş ve salamura balık. Vodka derin bir nefes alınıp verildikten sonra nefes tutularak, 50 gram şeklinde içilir. Vodka içmeden önce veya sonra siyah, çavdar ekmeği, domuz yağı veya balığın kokusunun alınması bu süreci daha güzel ve kolay kılar. Slavlar ilk üç dubleyi hızlıca içerler. İlk üç duble içilirken yapılan Şerefe Söylevi kısa olur ve misafir varsa onun şerefine yapılır. Daha sonraki söylevler daha uzun olabilir. Vodka içildikten sonra salatalık turşusu veya domuz yağı yemek en ideal yöntemdir. Ancak doğal Kuzey orman meyve kompostosu veya doğal bir başka meyve suyu içmek de yaygındır. Vodkayla birlikte balık çorbası, Rusya’da Olivier Salatası denilen Rus salatası, Pelmeni (Rus mantısı), tütsülenmiş domuz arka ayak dizi, siyah ve kırmızı havyar, salamlar ve özellikle ev salamı, donmuş et jölesinde balık, domuz veya tavuk eti tercih edilir. Kültürümüzde vodka genellikle yeşil zeytinle birlikte içilen bir içki olarak bilinirken, farklı meyve sularıyla birlikte kokteyl şeklinde de sunuluyor, daha renkli ve görsel açıdan gösterişli sunumlarına da rastlıyoruz.
Başka bir Bilgi
Rusya’ya iş için giden insanların dönüşte sıkça dile getirdikleri bir şikayet de alkol yüzünden baş ağrısından kurtulamadıklarıdır gezileri boyunca.
Biliyorsunuz Rusya’da yemeklerde adet o küçük votka bardaklarının hemen hiç durmadan bir şeylerin şerefine kalkıp durmasıdır.
Ancak Rusların iddiasına göre misafirinde baş ağrısı yapacak şekilde içki içirten kişi aslında içki ikramı adabı olmayan insandır.
Onlara göre votka aşağıda aktaracağım şekilde içildiği takdirde katiyen baş ağrısı yapmaz, kolay sarhoş etmez, sağlığa da etkisi minimumda olur.
Benden yazması sizden denemesi, ben bloody mary dışında votka içmediğimden bunu maalesef deneme fırsatım olmadı.
Yani araştırmacı gazetecilik yapmadan yazıyorum bu formülü haberiniz ola.
İlk adımda ayağa kalkıp aklınıza gelecek herhangi bir şeye şerefe diyeceksiniz.
Bu karınız, sevgiliniz, ülkeniz, futbol takımınız olabilir.
Sağ elinizde votka kadehini tutacaksınız.
Sol elinizde ise mutlaka onunla birlikte iyi gidecek yiyecek bir şeyler olmalı.
En iyisi ve en pratiği esmer ekmek gayet tabii ki.
Sonra nefes verin.
Yavaşça nefes alırken, votkayı bir dikişte tamamen bitirin.
Bardağı masaya ters olarak koyun ki son damla masaya gelsin.
Masadaki diğer misafirler de böylece sizin numara yapmamakta olduğunuzu, votkanızı gerçekten de içmekte olduğunuzu gözleriyle görüp inansınlar.
Ve sonra hemen elinizdeki ekmekten bir lokma ısırın.
Şimdi gelelim gerçekten pratik ve deneylerle oluşmuş bir bilgiye.
Diyelim ki o anda etrafta yiyecek tek bir şey bile yok.
Votka şişesi ve siz yalnızsınız.
O zaman da yapılacak şey basit.
Votkayı bir dikişte içtikten sonra bileğinizi burnunuza dayayın ve derin bir nefes alın.
Açıkçası ben bunun ne anlama geldiğini anlamadım ama bütün uzmanlar bunun son derece yararlı bir işlevi olduğunu söylüyorlar.
Onlara ben inanıyorum siz de inanın.
Bütün bu işleme tekrar başlamak için mutlaka 20 dakika bekleyin.
20 dakikadan önce sakın ha yeni bir şerefe demeyin.
20’şer dakika arayla 3 kez bu işlemi tekrarlarsanız, Ruslara göre bir saatlik bir yemekte ne başınız ağrıyabilir ne de sarhoş olursunuz.
Çünkü bu 20 dakika vücudun kendisine verilen alkol şokunu etkisiz hale getirmeye yarayan aralık oluyor.
İşte böyle.
Gayet pratik bir bilgi verdim size.
Eğer Rusya’ya ziyaretiniz olursa umarım bir işinize yayar.
Tabii bütün bu anlattığım formülün işe yaraması için sizin Rusya’da yeniden şerefe demek için 20 dakika beklemeyi kabul edebilecek bir Rus ile yemek yemeniz lazım.
Dünyada yeniden içmek için bu kadar uzun bekleyebilecek bir Rus’un olduğunu tahmin etmiyorum.
Yani anlayacağınız hemen her durumda olduğu gibi burada da teori ile pratik arasında muazzam bir kopukluk bulunuyor.
Ben bir keresinde Rusya’ya gitmiştim akşam yemeğinde her beş dakikada bir şerefe dendi.
Masadaki içki şişeleri hiç durmadan yenileniyordu.
Tabii Ruslar alışmışlar bu işe, siz yerlere kapanacak hale geldiğinizde bile onlar yeni şişeler açmak için hazırda bekliyorlar.
Sonuçta siz sedyelik hale geldiğinizde de onlar hafif kafayı bulmuş oluyorlar.
Ama bilgi bilgidir, siz yine de bir yere not edin belki bir gün işinize yarar.
Birçokları için vodka, renksiz, kokusuz ve tatsız bir içki. Ancak işi bilenler bu görüşe katılmıyor. Onlara göre markalar arası çok belirgin bir lezzet farkı var. Örneğin Moskovskaya veya Istok gibi votkalar Cristall`e göre daha yumuşak bir içime sahip. Vodka üretildiği yöreye göre farklı esanslarla hazırlanıyor ve bu sayede de farklı damak tatlarına hitap ediyor. En çok rağbet görenleri de biberli ananaslı ve limonlu olanları. Ruslar vodkayı kola, gazoz, meyve suyu, çoğunlukla da bira ile içmeyi tercih ederler (Şahsen ben vişne suyu derim). Hatta “birasız votka, rüzgarda fırlatılmış paraya benzer” derler. Batılılar (bakınız ben) içinse vodka en çok meyvelerle hazırlanan kokteyllere yakışıyor. Vodkayı boş bir mide ile içmek pek de hoş olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden vodka içme geleneğinde vodka shot`ların arasında bol bol yiyeceğe yerverilir. Bu geleneğe ise “zakuski” denir. Zakuski geleneğinde havyar ilk sırayı alırken, füme balık, siyah ekmek ve turşu gibi mezeler de rağbet görür.
Vodkayı her zaman soğutulmuş olarak içmelisiniz. Sıcak vodka hiçbir koşulda kabul edilmediği gibi, buzlu vodka da doğaya karşı bir günah gibi görülür. Rusya`da vodka tek içimlik olarak servis edilir. Bardaktaki vodka oranı ise servisi yapan kişinin insafına kalmıştır. Eğer vodka shot yapıyorsanız gruptaki herkesin bardağı aynı anda ağzına götürmesi gerekmektedir. Vodkayı boğazınızdan aşağıya doğru yudumlamadan önce de Rusça “sağlığına” anlamına gelen -Nas zdarovia- demek adettendir. Geleneklere göre bitirdiğiniz vodka şişesini yere koymanız gerekir. Çünkü masada duran boş vodka şişesi bir görgüsüzlük belirtisi ve fakirlik göstergesidir.
Vodka demişken Absolut ve Smirnoff`a bir selam çakmamak olmaz tabi. Türkiye`de üretilen vodkaya gelecek olursak, ilk üretilen vodkanın Ruslar tarafından Paşabahçe İçki Fabrikası`nda üretildiğini söyleyebiliriz. Kömürden geçirilen alkolle üretilen bu vodkanın kalitesi iyi olmadığı için 1967-1968 yıllarında daha kaliteli bir vodka üretimi arayışına başlandı. Bunun sonucu olarak 1972 yılında Binboğa votkası üretildi. 1995 senesinden sonra bu çerçevede Altınbaşak adlı yeni bir votka piyasaya çıktı. Türkiye’de üretilen vodkalar melas alkolünden yapılmaktaydı. Hububat alkolüyle melat alkolü arasında belli bir kalite farkı olduğu için Rus vodkası gibi votka Türkiye`de yoktu. Daha sonra Türkiye`de de aynı nitelikte hububattan vodka üretimine başlanıldı. Altınbaşak da bu amaçla üretilmiş bir vodkadır.
Bir diğer görüş ise;
Votka sek ve fondipler halinde icilir. Servisi ince ve orta boy votka kadehlerine bir kisi koyar, ancak Rus adetlerine gore kendi bardagina ickiyi kendi koymaz; siseyi masada en guvendigi -ya da guvendigini gostermek istedigi- kisiye vererek ickisine kavusur.
Her turda birinin kadeh kaldirarak seref, haysiyet, insanlik, opucem guzel kardesim konulu nutuklar atmasi da adettendir.
Iyice gaza gelenler ise kadehi kolunun uzerine, dirsegin biraz ust kismina dogru koyarak ellerini kullanmadan icerler. Bu nedenle periyodik maymunluga rastlanmasi da normaldir.
Ote yandan Absolut isterseniz gulerler Rusya’da, cunku cicili bicili paketlenmis dandik bir votkadir.
En iyi votka Russian Standard Platinum Edition’dir. Ayrica Altay bolgesinin de kendince meshur cok iyi bir markasi vardir da adini unuttum.
Votka mutlaka buzlukta tutulur. Buzdolabinin alt kismina koyulmaz.